Bazı kadınlar vardır…
Onlara baktığınızda kalbiniz ısınır.
Yanaklarında utangaç bir gülümseme, saçlarını düzeltişi, ses tonundaki yumuşaklık…
Melis, tam olarak öyleydi.
Onu ilk gördüğümde “kibar”, “nazik”, “ince” gibi kelimeler geçti aklımdan.
Ama gecenin ilerleyen saatlerinde…
O kadın bir tanrıçaya dönüştü.
Bir fırtına gibi esti üzerimden.
Ve ben, kendimi ilk kez gerçekten teslim olmuş hissettim.
O gün Sapanca’da NG Sapanca Hotel’de buluştuk.
Havanın serinliğiyle göl kenarında yürüyüş yaptık.
El ele değil ama yan yana…
Konuştuğumuz her kelime, yavaşça aramızdaki duvarları eritiyordu.
O kadar duruydu ki…
O an tek istediğim şey, sadece yanında olmaktı.
Hiç dokunmadan.
Sadece bakarak.

Kahve içtik.
Gülümsedik.
Birkaç kez göz göze geldik ama o başını eğdi, utanır gibi.
“Böyle biriyle seks yapılmaz” dedim içimden.
Ama yanılmışım.
Otele geri döndüğümüzde güneş batıyordu.
Melis banyoya girdi.
Ben yatağa uzandım.
10 dakika sonra banyonun kapısı açıldığında içimden geçen tek cümle:
“Bu kadın biraz önceki kadın değil.”
Islak saçlarını arkaya atmıştı.
Üzerinde siyah deri bir korsaj, transparan çoraplar, topuklular…
Yüzünde ise hiç görmediğim o bakış vardı.
İddialı.
Cesur.
Ve her şeyden önemlisi: aç.
Yaklaştı.
Hiçbir şey söylemeden dizimin üzerine çıktı.
Elini göğsüme bastırdı, beni yatağa doğru itti.
Ve fısıldadı:
“Gündüz başka biriydim. Şimdi gerçek ben geldim.”
Kemerimi çözdü.
Gömleğimi yırttı.
Ağzına aldı ama yavaş değil.
Sert.
Islak.
Derin.
Ellerim saçlarında kaybolmuştu ama hiçbir şeyi yavaşlatmıyordu.
“Beni kontrol etme” dedi.
Ve tamamen dilediği gibi kullandı beni.
Üzerime çıktı.
Ellerini boğazıma koydu.
Ve tamamen içine aldı.
Her ileri gidişinde iç çamaşırındaki tok sesi odada yankılandı.
“Daha derin” dedi.
Bedenini bana bastırdı.
Göğüsleri yüzümde, kalçası kucağımda…
Ağzımdan çıkan tek şey: “Evet…”
Sonra durdu.
Aynanın önüne geçti.
“Gel” dedi.
Arkasına geçtim.
Bir elimle göğsünü sıktım, diğer elimle kalçasını.
Ve onun gözlerinin içine bakarak…
Arkadan girdim.
Dudaklarını ısırıyordu.
Bastırıyordu kendini bana.
Sadece fiziksel değil…
Tüm benliğiyle benim içime giriyordu.
Yatağa döndüğümüzde nefes nefeseydik.
Melis başımı göğsüne bastırdı.
“Gündüz tanıdığın kadınla, bu gece yaşadığın kadın aynı bedenin farklı ruhları,” dedi.
Ve ben sustum.
Çünkü o geceden sonra seksin ne olduğunu bir daha asla aynı şekilde tanımlayamayacaktım.
Sapanca escort dendiğinde aklınıza geleni unutun.
Melis gibi kadınlar…
Hem ruhunu okşar, hem vücudunu ateşe verir.
Ve sabah kalktığında kendinden bir parça eksilmiş gibi hissedersin.
Ama o parçayı, onun teninde bıraktığın için pişman olmazsın.