O akşam Sapanca’da dört arkadaştık. Haftalardır planladığımız hafta sonu kaçamağının tam ortasındaydık. Pyramid Sapanca’da iki odalı geniş bir bungalov ayarlamıştık. İçeride şömine yanıyordu, dışarıda göl kenarına serilen gece sessizdi. Ama biz… Bizim içimizde başka bir şey yanıyordu. Aramızdan biri sessizce telefonu çıkardı ve “beyler, birazdan ortam değişecek” dedi. O an kimse sormadı ama herkes ne olacağını anlamıştı. Çünkü o geceye sadece rakı değil, kadın lazımdı. Ve o kadınlar geldi. Sapanca escort kadınları.
İlk gelen Lara’ydı. Uzun boylu, simsiyah saçlı, koyu tenli. Gözleri sanki yıllarca sevişmiş bir kadının derinliğindeydi. Üzerinde sadece ince askılı bir elbise vardı, ayak bileklerine kadar inen yırtmacı her adımda iç çamaşırını gösteriyordu. Yanında gelen iki kadın daha vardı: Melek ve Rüya. Melek, adının aksine tam bir şeytandı. Kıvrımlı kalçaları, dar taytı, dudaklarındaki koyu kırmızı ruj… Rüya ise adeta isminin vücut bulmuş haliydi. Uzun kirpikleri, fısıltı gibi sesi, pamuksu teni… İçeri girdiklerinde, odanın enerjisi bir anda değişti.
Herkes kendi köşesine çekildi. Ama ben Lara’yı gözümden kaçırmadım. Sessizce yanıma oturdu, elini dizime koydu. Hiç konuşmadık. Elini yavaşça bacağımın içine doğru sürmeye başladığında nefesim değişti. “Şşşt…” dedi, parmağını dudaklarıma götürerek. “Sadece hisset bu gece.”
İçkiler geldi, müzik açıldı. Melek çoktan bir arkadaşı dizlerine oturtmuş, gömleğinin düğmelerini çözüp göğsüne öpücükler konduruyordu. Rüya sessizce bungalovun jakuzisine geçti. Onu gören diğer arkadaşım da peşinden…
Lara beni yatağa doğru çektiğinde içerideki tüm sesler sanki uzaklaştı. Yavaşça üzerimi çıkardı. Sadece bakıyordu. Ve ben hiç bu kadar izlenmiş hissetmemiştim. Bakışıyla bile tahrik ediyordu. Eğildi, boynumu öpmeye başladı. Sonra göğsüme indi. Dili tenimde kayarken, ayak parmaklarımı sıkıyordum istemsizce. Sonra o dudaklarımın arasına indi… Ve orada zaman yoktu artık. Nefesim, vücudumun her noktasına yayılmıştı. Sadece tek kelime edebildim: “Durma…”
Bu sırada diğer odadan Melek’in kahkahaları ve Rüya’nın iniltileri geliyordu. Sesler birleşiyor, gecenin içine derin bir erotizm yayılıyordu. Her erkek, o gece kadınların kollarında yeniden doğmuş gibiydi.
Lara, vücudumun her yerini okşadı. Göğsüne başımı koydum, saçlarını avuçladım. Sonra üstüme çıktı. Kalçalarını ileri geri kıvırarak beni içine aldı. Bakışları gözlerime kilitlenmişti. Ve fısıldadı: “İçimde yavaş yavaş eriyeceksin.”
Saatler geçti. Pozisyonlar değişti. Yatak, duvar, koltuk, yer… Lara’yla bir maratona çıkmış gibiydik. Ama yorulmuyorduk. Çünkü şehvet, o gece tüm kaslarımızı yakacak kadar yoğundu.
Sabah olduğunda bungalovda çıplak bedenlerden başka bir şey yoktu. Melek hâlâ yan odada horluyordu. Rüya sabah duşuna girmişti bile. Lara ise yorganı dizlerine kadar çekmiş, bana bakıyordu. “Güzel gecelere tekrar ulaşmak istersen, numaram sende.”
Gülümsedim. Ve içimden geçirdim: “Sapanca escort dediğin şey işte tam olarak buydu. Sadece seks değil, ruhu delip geçen bir gece…”
Yağmur gökyüzünü darmadağın etmişti. Göl kenarındaki ağaçların yaprakları birbirine çarpıyor, rüzgâr sesi pencereyi titretiyordu. Pyramid Sapanca’da, ahşap duvarlı sessiz bir bungalovdaydım. Elimde bir kadeh kırmızı şarap, gözlerim cama vurup süzülen damlaları izliyordu. O gece yalnız kalmayı planlamıştım ama… içimdeki boşluk o kadar derindi ki, sadece bir kadının teni doldurabilirdi. Telefonu elime aldım. Ve tek kelime yazdım: “Asya.”
Yarım saat içinde kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımdaki kadını ilk kez görüyordum ama… sanki daha önce ruhuma dokunmuş gibiydi. Simsiyah, ıslak saçlarını ensesinden bağlamıştı. Yüzünde makyaj yoktu. Ama gözleri… O kadar çok şey söylüyordu ki, konuşmasına gerek yoktu. Sadece “Merhaba” dedi. Ve içeri girdi.
Üzerindeki uzun trençkotu çıkardığında altından çıplak teniyle bütünleşen bir saten gecelik ortaya çıktı. Gecelik dizlerinin hemen üzerinde bitiyor, göğüslerinin altını ince bir bantla sarıyordu. O kadar sade ama o kadar baştan çıkarıcıydı ki, içimdeki tüm savunmalar bir anda çöktü.
Yaklaştı, elinden şarap kadefemi aldı, dudaklarını değdirip içti. Kadehi masaya bıraktıktan sonra ellerini belime koydu. Hiç konuşmadan sadece başını göğsüme yasladı. Ve ben, o ilk temasta anladım: Bu gece sıradan bir seks olmayacaktı.
Asya beni kanepeye itti. Üzerime oturdu. Ellerini boynuma doladı, alnını alnıma yasladı. Ve sadece gözlerimin içine baktı. Nefes alışverişimiz hızlandı. Kıyafetler yavaş yavaş çıkmaya başladı ama hâlâ hiçbir kelime söylenmemişti. Çünkü onunla birlikteyken en çok dokunuş konuşurdu. Ve o, teniyle şiir yazan bir kadındı.
Yavaşça boynumu öpmeye başladı. Dudakları sıcaktı, ama dili daha da sıcaktı. Göğsümden aşağıya doğru indiğinde bedenim gerildi. Ve sonra beni dudaklarının arasına aldı. Sadece başını eğdi, yavaşça nefes alarak çalışmaya başladı. O an o kadar derindeydim ki, kendimi kaybettim. Saçlarını ellerimle kavradım ama o direnç göstermedi. Tam tersine, ne kadar bastırırsam o kadar teslim oluyordu. Ama hâlâ bakıyordu… Göz göze… Boşalmaya değil, bağ kurmaya odaklanmış gibiydi.
Sonra beni tamamen çıplak bıraktı. Kendi saten geceliğini sıyırarak vücudunu bana sundu. Ve ben… böyle bir kadını daha önce hiç görmemiştim. Göğüsleri dik, beli ince, kalçaları yumuşak ama sıkıydı. Bir elimi göğsüne, diğerini kalçasına koydum. İçeri çekti beni. Ve kulağıma fısıldadı: “Şimdi sadece beni hisset.”
Yatağa geçtik. Yağmur hâlâ dışarıda aralıksız yağıyordu ama içeride her şey sıcaktı. Asya, üstüme çıktı. Bacaklarını iki yana açarak kalçalarını üzerime yerleştirdi. Daha içeri almadan tenini tenime sürttü. Yavaşça kaydı. Ve beni içine aldı. O anda zaman durdu. Çünkü içerisi sıcaktı, ıslaktı ve her hareketi başka bir dalga yaratıyordu.
Kalçalarını önce yavaş, sonra sert hareketlerle ileri geri kaydırdı. Göğsünü ağzıma yaklaştırdı. “Isır,” dedi. Ve ben ısırdım. İnledi. İnledikçe hızlandı. Her pozisyon, her temas başka bir fanteziye evriliyordu.
Bir noktada beni yatağın köşesine itti. Ayakta karşıma geçti. Kendi göğüslerini avuçlayıp, dudaklarını ıslatarak bana baktı. Sonra eğildi. Ve kendi parmaklarını dudaklarının arasına gönderdi. Bana “seyret” dedi. O an boşalmak üzereydim. Ama izin vermedi. Yatağa tekrar geldi. Ve beni sırtüstü yatırarak üstüme çıktı. Son bir hamleyle kendine çekti. Ve bu sefer, birlikte boşaldık.
Yorgunduk. Ama sessiz değildik. Birbirimize sarıldık. Ben saçlarını okşarken o göğsümde nefes alıyordu. Dışarıda hâlâ yağmur vardı. Ama içeride… Her şey durgundu. Çünkü aramızda sadece seks değil, ten tene bir uyum vardı.
Sabah olduğunda gözlerini açtı, gülümsedi. “Bu geceyi yaz,” dedi bana. Ve şimdi buradayım, yazıyorum. Çünkü o gece, bir escortla değil, bir kadınla birlikteydim. Ve onun adı Asya’ydı.
Sapanca escort ararken o geceyi planlamamıştım ama… Hayatımda ilk kez bir temasta kayboldum. Ve hâlâ o kayboluşun kokusu üstümde.
Bazı geceler sadece sevişmezsin… Kendine dokunursun. Gözlerine bakarsın. Nefesini, titremeni, arzunu… O gece ben, sadece bir kadına değil, kendime de teslim oldum.
Naz… Onun adını telefonda duyduğum an bile vücudum tepki verdi. Sesi yavaş ama kararlıydı. “Ben geliyorum, ama bu geceyi sıradan sanma.” Ben de sıradan olsun istemiyordum. Çünkü ben o gece, gerçekten temas etmek… Göz göze gelmek… Ve kendimi bir kadının içinde yeniden tanımak istiyordum.
Richmond Nua Wellness Spa’da suit ayarlamıştım. İçeri girdiğinde ayakta durdu, ceketini yavaşça çıkardı. İçinde siyah transparan bir body vardı. Ama ondan daha çok… ayak bileklerine kadar inen aynaya yönelmesi ilgimi çekti. Orada durdu. Kendi bedenine baktı. Ve bana döndü: “Bu gece kendini sadece bana değil, kendine de teslim edeceksin.”
İlk adımı o attı. Yavaşça yanıma yaklaştı, gömleğimin düğmelerini açtı. Ama beni yatağa itmedi. Aynanın önüne götürdü. Arkamdan sarıldı. Göğüslerini sırtıma yasladı. Ve aynadaki gözlerime bakarak kulağıma fısıldadı: “Şimdi seyret.”
İkimiz de aynaya bakıyorduk. Ellerini göğsüme koydu, aşağıya indi. Kemerimi çözdü, pantolonumu indirdi. Kalçama bastırarak bedenini bana dayadı. Ve hala göz göze… aynadan…
İlk defa kendimi o kadar çıplak gördüm. Sadece fiziksel değil, ruhsal bir soyunmaydı bu. Naz’ın dudakları omzumdayken, gözleri gözlerimdeydi. Ve ben ilk defa bir kadına değil, kendime boşalacak gibi hissediyordum.
Diz çökmedi. Öyle bir şey yapmadı. Beni yatırmadı. Sadece beni izledi. “Ne kadar güzel titriyorsun” dedi aynadan bana bakarak. Ve ben… O an kalbimi onun sesine teslim ettim.
Sonra beni yatağa aldı. Bu kez üzerime çıkmadı. Yanıma uzandı. Sadece yüzüme bakarak elini bacaklarımın arasına götürdü. Ve konuştu: “Kadın sadece sürtünmez. Sarmalar, içeri girer, yön verir.” Ben onu sadece tenimde değil, zihnimde hissettim.
Gecenin ortasında beni aynanın önüne tekrar götürdü. Bu sefer ikimiz de çıplaktık. Önümde eğildi. Dudaklarıyla bedenimi yokladı. Ama hala aynaya bakıyordu. Ben de bakıyordum. İlk defa, kendi bedenimi bir kadının ağzındayken izliyordum. Ve bu… Beni boşalmaktan çok daha fazla tatmin etti.
Naz beni sevişmeye zorlamadı. Pozisyonlar önemsizdi. O, bakışlarımı çözmeye çalıştı. Dudaklarımdan çıkan iniltileri değil, gözlerimde büyüyen karanlığı okudu. Ve beni orada çözdü.
Sabaha karşı tenine sarıldığımda nefes alırken içimde bir şey değişmişti. Kendime daha önce hiç bu kadar “gerçek” gelmemiştim. O gece sadece sevişmemiştik. Birbirimize dokunurken kendimize bakmıştık.
Ve ben… Bunu bir daha yaşayamayacağımı biliyordum.
Naz giderken sadece şunu dedi: “Sapanca escort” kelimesi benim için bu değil ama… Seninle birlikte olmasaydım, hiçbir erkek anlamayacaktı.”
Açık konuşacağım… Bugün Kurban Bayramı’ydı. Ev, aile, kalabalık, çocuk sesleri, birbirini tekrar eden cümleler… “Bayramın mübarek olsun.” “Bir çay daha iç.” “Çok zayıflamışsın oğlum.”
Ama ben… O sandalyede otururken başka bir şeyi hayal ediyordum. Beni kucağına alıp dilini boynuma süren bir kadını. Tırnaklarıyla sırtımı çizen, dudaklarını dudağımdan çekmeyen bir kadını.
O an ayağa kalktım. Telefonumu cebime koydum ve “bir arkadaşımı görüp geleceğim” dedim. Herkes bayramlaşmaya devam ederken ben arabaya atlayıp Sapanca’ya yöneldim. Yolda, daha sabah giydiğim gömleğin altındaki tenimde bir yanma vardı. İçimde bastıramadığım o hayvanı bu bayram ben kesecektim. Ama yalnız değil… Bir kadınla. Bir sapanca escort ile.
Adı Gizem’di. Aradığımda sesi yumuşak ama çok netti: “Bayramsa, bayramı hissettireyim.” Sadece bu cümleyle beni aldı. 20 dakika sonra, Pyramid Sapanca’nın jakuzili odasında buluşmak üzere anlaştık.
Otele vardığımda kalbim atıyordu. Bu bir sevişme değildi. Bu, içimde biriken tüm duyguların dışarı fırlayışıydı. Açlık gibi. Hırs gibi. Utançsız ve cesur.
Kapıyı açtım. Karşımda beyaz dantelli vücudu saran, altı tamamen çıplak bir kadın duruyordu. Sadece topuklu ayakkabılar, bir de gözleri. O gözlerde bir şey vardı… “Sana bayramı başka şekilde yaşatacağım” diyordu.
İçeri girmemle birlikte üzerime çullandı. Dudaklarımız kilitlendi, elleri kemerime yapıştı. Sanki saatlerdir beni bekliyormuş gibi, titreyen parmaklarla pantolonumu indirdi. Ben hâlâ ayaktaydım, ama bacaklarım çözülmüştü. O kadar istekliydi ki, karşı koymam mümkün değildi.
Diz çöktü. Ve bana bakarak ağzına aldı. Yavaşça, önce dil ucuyla, sonra tamamen… Ben başımı arkaya attım. Gözlerimi kapatmak istedim ama o izin vermedi: “Bana bak. Bayramlık hediyeni izleyerek alacaksın.”
O kadar derine indi ki, tüm vücudum kasıldı. Ama bırakmadı. Ağzının içindeki ıslaklık, dudaklarının arasındaki baskı, dilinin hafif hareketleriyle… Boşalmak üzereydim. Ama saçlarımdan tutup “henüz değil” dedi. “Beni hissetmeden boşalma.”
Yatağa itti beni. Üzerime çıktı. Göğüsleri avuçlarımda, kalçası kasıklarıma sürtünüyordu. Ama içine girmeme hâlâ izin vermedi. İşkence gibiydi. Tatlı, tatlı acıtan bir işkence.
Sonra kendi kendini benim üzerimde yerleştirdi. Ve beni bir anda içine aldı. Islak, sıcak ve sarmalayan bir yerdi orası. İlk hareketiyle birlikte “bugün sadece senin değil, benim de bayramım” dedi. Ve o an… Kendimi bıraktım. Ama durmadı. İkinci kez başladı. Bu sefer ters döndü. Kalçalarını benim kucağıma yasladı. Ben arkasından girdim. İnliyordu. Tırnaklarıyla yastığı yırtıyordu. Ve ben boşalırken o hâlâ “devam” diyordu.
Jakuzide devam ettik. Su sesinin altında vücudumun her yerini yaladı. Ardından kucağıma oturdu. Göğsünü ağzıma bastırdı. Sırtını arkaya doğru eğdi. Ve birlikte, aynı anda… Bayramın zirvesine ulaştık.
Sonrası sessizlikti. Göğsüne yaslandım. O saçlarımı okşarken, ben düşünüyordum: Aile, kalabalık, yük, gelenek… Hiçbiri bu gece gibi gerçek değildi.
Ben kaçtım. Ama ona sığınarak. Ve bir sapanca escort kadının ellerinde hem delirdim, hem arındım.
Sabah beni uğurlarken sadece şunu dedi: “Bir gün bu geceyi gerçekten unutmak istersen… tekrar gel.”
Bazı kadınlar vardır… Onlara baktığınızda kalbiniz ısınır. Yanaklarında utangaç bir gülümseme, saçlarını düzeltişi, ses tonundaki yumuşaklık… Melis, tam olarak öyleydi. Onu ilk gördüğümde “kibar”, “nazik”, “ince” gibi kelimeler geçti aklımdan. Ama gecenin ilerleyen saatlerinde… O kadın bir tanrıçaya dönüştü. Bir fırtına gibi esti üzerimden. Ve ben, kendimi ilk kez gerçekten teslim olmuş hissettim.
O gün Sapanca’da NG Sapanca Hotel’de buluştuk. Havanın serinliğiyle göl kenarında yürüyüş yaptık. El ele değil ama yan yana… Konuştuğumuz her kelime, yavaşça aramızdaki duvarları eritiyordu. O kadar duruydu ki… O an tek istediğim şey, sadece yanında olmaktı. Hiç dokunmadan. Sadece bakarak.
Kahve içtik. Gülümsedik. Birkaç kez göz göze geldik ama o başını eğdi, utanır gibi. “Böyle biriyle seks yapılmaz” dedim içimden. Ama yanılmışım.
Otele geri döndüğümüzde güneş batıyordu. Melis banyoya girdi. Ben yatağa uzandım. 10 dakika sonra banyonun kapısı açıldığında içimden geçen tek cümle: “Bu kadın biraz önceki kadın değil.”
Islak saçlarını arkaya atmıştı. Üzerinde siyah deri bir korsaj, transparan çoraplar, topuklular… Yüzünde ise hiç görmediğim o bakış vardı. İddialı. Cesur. Ve her şeyden önemlisi: aç.
Yaklaştı. Hiçbir şey söylemeden dizimin üzerine çıktı. Elini göğsüme bastırdı, beni yatağa doğru itti. Ve fısıldadı: “Gündüz başka biriydim. Şimdi gerçek ben geldim.”
Kemerimi çözdü. Gömleğimi yırttı. Ağzına aldı ama yavaş değil. Sert. Islak. Derin.
Ellerim saçlarında kaybolmuştu ama hiçbir şeyi yavaşlatmıyordu. “Beni kontrol etme” dedi. Ve tamamen dilediği gibi kullandı beni.
Üzerime çıktı. Ellerini boğazıma koydu. Ve tamamen içine aldı. Her ileri gidişinde iç çamaşırındaki tok sesi odada yankılandı. “Daha derin” dedi. Bedenini bana bastırdı. Göğüsleri yüzümde, kalçası kucağımda… Ağzımdan çıkan tek şey: “Evet…”
Sonra durdu. Aynanın önüne geçti. “Gel” dedi. Arkasına geçtim. Bir elimle göğsünü sıktım, diğer elimle kalçasını. Ve onun gözlerinin içine bakarak… Arkadan girdim. Dudaklarını ısırıyordu. Bastırıyordu kendini bana. Sadece fiziksel değil… Tüm benliğiyle benim içime giriyordu.
Yatağa döndüğümüzde nefes nefeseydik. Melis başımı göğsüne bastırdı. “Gündüz tanıdığın kadınla, bu gece yaşadığın kadın aynı bedenin farklı ruhları,” dedi. Ve ben sustum. Çünkü o geceden sonra seksin ne olduğunu bir daha asla aynı şekilde tanımlayamayacaktım.
Sapanca escort dendiğinde aklınıza geleni unutun. Melis gibi kadınlar… Hem ruhunu okşar, hem vücudunu ateşe verir. Ve sabah kalktığında kendinden bir parça eksilmiş gibi hissedersin. Ama o parçayı, onun teninde bıraktığın için pişman olmazsın.
Ben Gözde. Bir kadını gördüğünüzde sadece tenini değil, ateşini de hissedersiniz ya… İşte o hissin vücut bulmuş haliyim. Sapanca escort denince akla gelen klişeleri ezip geçerim. Ben sadece sevişmem. Kendime ait yaparım. Erkekleri tenimde kaybeder, sonra gözlerine bakarak çökerim.
O gece yine telefonum çaldı. Adını bile sormadı. Ama sesinde o ton vardı… “Yakar mısın beni?” Yakarım, dedim. Hem de iz bırakmadan değil. Yanarak, tükenerek… parçalara ayrılarak.
The Garden Sapanca’da buluştuk. Sessiz bir bahçe, geniş bir oda, karanlık. Odaya girdiğinde benden çekinmesini bekledim. Ama hiç tereddüt etmedi. Dudaklarıma uzandı. Bense bir adım geriye çekildim: “Önce soyun,” dedim. “Yavaşça. Ben izlerken.”
Her düğmeyi açarken gözüm gözündeydi. Pantolonunu indirirken bile hala konuşuyordum: “Bana değil, kendine dokunuyorsun şimdi. Ama birazdan ben senin aklını alacağım.”
Yatağa ittiğimde çıplaktı. Ama çıplaklık yetmez bana. Teslimiyet isterim. Ellerini yastığın üstüne koydurdum. Kalçasına çıktım. Göz göze geldik. Yavaşça eğildim ve fısıldadım: “Benim içime gireceksin ama boşalmana ben izin verene kadar sadece ben hükmedeceğim.”
Ağzıma aldım onu. Dudaklarım, dilim, boğazım… Hepsi onu sarıyordu. Islak, bastırılmış bir açlıkla yalayıp emdim. Ama her geri çekilişimde iniltilerini bastırmaya çalıştı. İzin vermedim. “Bağır” dedim. “Duyayım ne kadar sevdiğini.”
Sonra üstüne çıktım. Tam içine alırken gözleri kapandı. Yüzüne tokat attım. Yavaşça. Ama anlamlı. “Bana bak!” dedim. “Benim içimdeyken gözlerini kapatamazsın.”
İlk vuruşlarımda sadece sesini duydum. Ama ikinci tempoda onun bedenini titretmeye başladım. O an… Ben kadındım. O sadece etten yapılmış bir oyuncaktı.
Pozisyon değiştirirken saçlarını çektim. Arkasından girdim. Belini kaldırdım. Ve tam içindeyken sırtına eğilip “senin gibi kaç erkek ağladı içimde biliyor musun?” dedim. Sessiz kaldı. Sadece titredi. Ama hissettim. O sınırdaydı.
Ona izin vermedim hemen boşalmaya. Yavaşladım. Ağzına oturdum. “Tat şimdi beni” dedim. Dudaklarıyla zevkimin içinden geçerken… Gözlerime baktı. Ben de ona.
Sonunda izin verdim. İçime bıraktı kendini. Boşaldı. Sarsıldı. Çırpındı. Ama ben hala üstündeydim. Daha bitmedi. Ben daha doymadım.
İkinci turda onun canından daha çok zevkini aldım. Üçüncüde boğazını sıktım. “Boşalmak yok” dedim. Ama bedenini ben yönetiyordum.
Sabah olduğunda konuşamadı. Sadece saçlarımı okşadı. Ve dedi ki: “Sen sadece kadın değilsin. Tanrısın.”
Gülümsedim. Çünkü o gece ben sadece bir erkekle sevişmedim. Kendime bir ibadet yaptım. Ve o erkeği unutmadan değil, beni unutmadan evine gönderdim.
Bana bakarken gözlerini kaçırmana gerek yok. Ne düşündüğünü, ne arzuladığını yüzünden okuyabiliyorum. Çünkü ben yıllardır erkekleri sadece bakışlarından tanıyan bir kadınım. Sakin ve gizemli görünüyor olabilirim, ama içimde tuttuğum o arzular… işte onları tanıyan çok az kişi var. Bu gece, o az kişiden biri olmak ister misin? Eğer cevabın evetse, o zaman doğru yerdesin. Benim adım Yelda. Ve şu an Sapanca escort arayışındaysan, bu yazdıklarımı okuman bir tesadüf değil.
Sapanca… Doğasıyla sakin ama geceleriyle çılgın bir yer. Gündüz göl kenarında yürüyüş yaparken huzuru yaşarsın, ama geceleri o huzurun altındaki tutkuyu hissetmek istersen, beni tanımalısın. Bazen Pyramid Sapanca’daki odalarda buluşuyorum misafirlerimle. Bazen ise Mabeyn Bungalov’un taş duvarları ardında yaşanıyor en sessiz, en derin zevklerimiz.
Seninle karşılaştığımızda ilk işim gözlerine bakmak olur. Çünkü ben dudaklarla değil, bakışlarla konuşan bir kadınım. Sadece seni izleyerek nereye dokunmam gerektiğini, nasıl öpülmek istediğini anlarım. İlk teması hep yavaş yaparım. Elimi boynuna koyar, avuç içimle teninin ısısını yoklarım. Sonra yüzüne doğru yaklaşırım ama hemen öpmem. Bekletirim. Beklemek zevki büyütür. Beklemek, içindeki o hayvanı uyandırır.
Ben öyle klasik hızlı sevişmeleri sevmem. Her buluşma bir ritüel olmalı. Odaya girdiğinde seni soymam. Önce gözlerinle beni soyarsın. Yavaş yavaş kıyafetlerimi çıkarırken seni izlemene izin veririm. Sonra sana yaklaşıp dudaklarımı yanağına bırakırım. Hafif bir nefesle boynunu geçerken, ellerim çoktan gövdene yayılmış olur.
En son görüştüğüm beyefendiyle Sapanca Nova’da buluştuk. Göl manzaralı bir suit ayırtmıştı. Önce balkonda sarıldık. Tenine temas ederken gözleri doldu. “Uzun süredir böyle bir kadınla olmamıştım” dedi. Ne hissettiğini anlamıştım. Onu sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da sarıp sarmaladım. Çünkü benimle sevişmek sadece vücudu değil, kalbi de etkiler.
İstersen buluşmadan önce kısa bir yemek yiyebiliriz. Sapanca Sunday Restaurant’ta sessiz bir köşe masasında seni izlemeyi severim. Parmak uçlarını bardakta dolaştırışın, çatalı tutuşun, bakışlarını kaçırışın… Hepsi bana bir şey anlatır. Yemekten sonra acele etmeden yürüyüş yaparız. Belki el ele tutuşuruz, belki sadece omzuna dokunurum. Ama o gece seni içimde bir yerlerde saklarım.
Benimle birlikteyken hiçbir şey zorla olmaz. Ne hissediyorsan onu yaşarsın. Dilersen sen yönlendirirsin, istersen kontrolü bana bırakırsın. Ama bil ki, her temasımın bir amacı vardır. Her öpüş, her okşayış bir yere varır.
Bazı erkekler bana “senin gibi kadınla olmak insanı değiştiriyor” diyor. Belki de haklılar. Çünkü ben sadece bir gecelik temas sunmuyorum. Benimle geçirdiğin zaman, seni içinden bir yerden sarsar. Sabah kalktığında hafiflemiş, tazelenmiş hissedersin. Ve o an anlarsın: Sapanca escort denildiğinde, herkesin bulamayacağı bir kadını tanıdın.
Görüşmelerimiz için genelde World Dreams Sapanca Bungalov ya da NG Sapanca gibi yerleri tercih ederim. Her şeyin düzgün, hijyenik ve konforlu olması şart. Çünkü bir geceyi özel yapan sadece kadın değil, atmosferdir de.
Sana bir şey daha söyleyeyim mi? Ben sadece tutkuyla değil, zarafetle de sevişirim. Saçlarımı öperken ellerimle sırtını çizerim. Boynunu koklarken ayak parmaklarımla bacağını sıkarım. Yavaşça nefes alırken seni içine çekerim. Bunlar sadece bir kaç ayrıntı. Sapanca’da Gizli Kalan Zevkleri Benimle Yaşamak İster Misin?
Bana bakarken gözlerini kaçırmana gerek yok. Ne düşündüğünü, ne arzuladığını yüzünden okuyabiliyorum. Çünkü ben yıllardır erkekleri sadece bakışlarından tanıyan bir kadınım. Sakin ve gizemli görünüyor olabilirim, ama içimde tuttuğum o arzular… işte onları tanıyan çok az kişi var. Bu gece, o az kişiden biri olmak ister misin? Eğer cevabın evetse, o zaman doğru yerdesin. Benim adım Yelda. Ve şu an Sapanca escort arayışındaysan, bu yazdıklarımı okuman bir tesadüf değil.
Sapanca… Doğasıyla sakin ama geceleriyle çılgın bir yer. Gündüz göl kenarında yürüyüş yaparken huzuru yaşarsın, ama geceleri o huzurun altındaki tutkuyu hissetmek istersen, beni tanımalısın. Bazen Pyramid Sapanca’daki odalarda buluşuyorum misafirlerimle. Bazen ise Mabeyn Bungalov’un taş duvarları ardında yaşanıyor en sessiz, en derin zevklerimiz.
Seninle karşılaştığımızda ilk işim gözlerine bakmak olur. Çünkü ben dudaklarla değil, bakışlarla konuşan bir kadınım. Sadece seni izleyerek nereye dokunmam gerektiğini, nasıl öpülmek istediğini anlarım. İlk teması hep yavaş yaparım. Elimi boynuna koyar, avuç içimle teninin ısısını yoklarım. Sonra yüzüne doğru yaklaşırım ama hemen öpmem. Bekletirim. Beklemek zevki büyütür. Beklemek, içindeki o hayvanı uyandırır.
Ben öyle klasik hızlı sevişmeleri sevmem. Her buluşma bir ritüel olmalı. Odaya girdiğinde seni soymam. Önce gözlerinle beni soyarsın. Yavaş yavaş kıyafetlerimi çıkarırken seni izlemene izin veririm. Sonra sana yaklaşıp dudaklarımı yanağına bırakırım. Hafif bir nefesle boynunu geçerken, ellerim çoktan gövdene yayılmış olur.
En son görüştüğüm beyefendiyle Sapanca Nova’da buluştuk. Göl manzaralı bir suit ayırtmıştı. Önce balkonda sarıldık. Tenine temas ederken gözleri doldu. “Uzun süredir böyle bir kadınla olmamıştım” dedi. Ne hissettiğini anlamıştım. Onu sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da sarıp sarmaladım. Çünkü benimle sevişmek sadece vücudu değil, kalbi de etkiler.
İstersen buluşmadan önce kısa bir yemek yiyebiliriz. Sapanca Sunday Restaurant’ta sessiz bir köşe masasında seni izlemeyi severim. Parmak uçlarını bardakta dolaştırışın, çatalı tutuşun, bakışlarını kaçırışın… Hepsi bana bir şey anlatır. Yemekten sonra acele etmeden yürüyüş yaparız. Belki el ele tutuşuruz, belki sadece omzuna dokunurum. Ama o gece seni içimde bir yerlerde saklarım.
Benimle birlikteyken hiçbir şey zorla olmaz. Ne hissediyorsan onu yaşarsın. Dilersen sen yönlendirirsin, istersen kontrolü bana bırakırsın. Ama bil ki, her temasımın bir amacı vardır. Her öpüş, her okşayış bir yere varır.
Bazı erkekler bana “senin gibi kadınla olmak insanı değiştiriyor” diyor. Belki de haklılar. Çünkü ben sadece bir gecelik temas sunmuyorum. Benimle geçirdiğin zaman, seni içinden bir yerden sarsar. Sabah kalktığında hafiflemiş, tazelenmiş hissedersin. Ve o an anlarsın: Sapanca escort denildiğinde, herkesin bulamayacağı bir kadını tanıdın.
Görüşmelerimiz için genelde World Dreams Sapanca Bungalov ya da NG Sapanca gibi yerleri tercih ederim. Her şeyin düzgün, hijyenik ve konforlu olması şart. Çünkü bir geceyi özel yapan sadece kadın değil, atmosferdir de.
Sana bir şey daha söyleyeyim mi? Ben sadece tutkuyla değil, zarafetle de sevişirim. Saçlarımı öperken ellerimle sırtını çizerim. Boynunu koklarken ayak parmaklarımla bacağını sıkarım. Yavaşça nefes alırken seni içine çekerim. Bunlar sadece bir kaç ayrıntı. Geri kalanını yalnızca birlikte yaşarsak öğrenebilirsin.
O yüzden şimdi düşün. Gerçek bir kadınla, yavaş yavaş yükselen bir gecede, sadece tenini değil, ruhunu da serbest bırakmak ister misin?
Ben buradayım. Sessizce, sabırla seni bekliyorum. Sapanca escort arayışını sıradan biriyle değil, unutulmaz bir kadınla tamamlamak istiyorsan, beni bulacaksın.Geri kalanını yalnızca birlikte yaşarsak öğrenebilirsin.
O yüzden şimdi düşün. Gerçek bir kadınla, yavaş yavaş yükselen bir gecede, sadece tenini değil, ruhunu da serbest bırakmak ister misin?
Ben buradayım. Sessizce, sabırla seni bekliyorum. Sapanca escort arayışını sıradan biriyle değil, unutulmaz bir kadınla tamamlamak istiyorsan, beni bulacaksın.
Sapanca… Doğanın koynunda sessiz bir sığınak gibi duran bu yerde, hayat bazen bir bakışla başlar. İşte ben, tam da bu büyülü coğrafyanın içinde, arzuyu derinlemesine yaşamak isteyen erkekler için varım. Adım Melisa. Sadece adım bile dudağında bir his bırakmalı. Çünkü ben öyle sıradan, gelip geçici bir kadın değilim. Benimle geçirilen bir gece, sadece bedenini değil zihnini de sarar. Eğer sapanca escort arayışındaysan, bu satırlar tam sana yazılıyor.
Doğayı seven bir kadınım. Toprağı, yeşili, kuş seslerini… Ve gecenin sessizliğinde gökyüzüne baktığım anlarda, bir erkeğin sıcaklığına dokunmayı hayal ederim. İşte o erkeğin sen olduğunu düşünmek bile, içimi harekete geçiriyor. Çünkü benim için sevişmek sadece fiziksel bir eylem değil. Bir bağlantı kurmak, ritmi hissetmek, göz göze gelerek derinleşmek… Bunlar bana şehvetin gerçek tanımını yapar.
Geçen hafta World Dreams Sapanca Bungalov’da kaldım. Göl kıyısına yakın, sakin bir odadaydım. O akşam bir beyefendiyle buluştum. Bana “Melisa, ben sadece tatmin değil, unutamayacağım bir temas arıyorum” dedi. Gülümsedim. Elimi usulca boynuna koyup gözlerinin içine baktım. “O zaman kendini bana bırak.”
O gece sadece bedenine değil, ruhuna da işledim. Önce konuşmadan ellerimle anlattım her şeyi. Parmak uçlarım omuzlarına değdiğinde gözlerini kapattı. Dudaklarımı çenesine yaklaştırdım, ama hemen öpmedim. Beklettiğim her saniye, içindeki arzuyu büyüttü. Sonra dudaklarım boynuna değdi. Teninin titrediğini hissettim. Ve gecemiz böylece başladı.
Benimle birlikteyken sadece seks değil, bir akış yaşarsın. Acelem yoktur. Seni tanımadan soyunmam. Zihnini açmadan dudaklarımı sunmam. Çünkü seninle gerçek bir enerji kurmak isterim. Eğer NG Sapanca’da bir suit oda ayarlarsan, o odanın atmosferini sadece senin üzerine inşa ederim. Işıkları ayarlarım, müziği seçerim, hatta bazen gözlerini bağlayarak sana hissettiklerini iki katına çıkarırım. Bedenini değil, sınırlarını keşfederim.
Ama istersen daha sade, daha samimi bir buluşma da mümkün. Sapanca Narlı Bahçe Bungalov gibi doğal bir ortamda, şömine karşısında çıplak ayakla otururuz. Ellerini ellerime bırakırken, gözlerini izlerim. Sessizliği senin nefesinle bozarım. Sarıldığımızda vücudumuzun uyumunu fark ettiğimizde, içimizdeki o hayvani içgüdü zaten kendiliğinden devreye girer.
Yemek konusuna gelince… Marsel Brunch&More, favori yerlerimden biri. Karşılıklı kahkahalarla başlayan bir akşam, gecenin ortasında nefes nefese kalacağımız bir temasa dönüşebilir. Yemekte fazla konuşmam. Ama gözlerim, dudaklarımın yerine konuşur. Bacaklarımı hafifçe seninkilere sürerken, elimle masanın altından kalçanı okşarım. Her şey yavaş başlar bende. Ama hızlandığında durmaz.
Benim için önemli olan bir şey daha var: güven. Yanımda rahat olman, ne istediğini söyleyebilmen. Çünkü ben isteklerini korkmadan söyleyen erkekleri severim. Hangi pozisyonu istiyorsun? Nerede öpülmek seni delirtiyor? Sabah mı daha ateşlisin, yoksa gece mi? Bunları bilmek isterim. Çünkü her ayrıntı, gecemizi daha unutulmaz (!) kılar.
İstersen görüşmemizi bir otel odasında yaparız. NG Sapanca, Richmond Nua Spa veya Greengate Bungalov gibi yerler benimle birlikte harika bir geceye dönüşebilir. Ama bana bazen bir koltuk, bazen bir balkon bile yeter. Çünkü ben kadınım. Nerede olursam olayım, nasıl olursam olayım, seni etkilemeyi başarırım.
Beni farklı kılan ne mi? Samimiyetim. Tenim sıcak ama bakışlarım daha sıcak. Bir kadını tam anlamıyla hissetmek isteyen erkekler için doğru adresim. Sapanca escort denildiğinde, sadece bir vücut değil, bir his arıyorsan… ben buradayım.
Son olarak şunu bilmeni isterim: Ben senin fantezilerini yaşatmak için değil, seninle birlikte yeni fantezalar yaratmak için buradayım. Beni aradığında, sadece bir görüşme ayarlamış olmayacaksın. Hayatındaki en derin temaslardan birine kapı açacaksın.
Ben Melisa. Doğanın kalbinde yaşayan, tutkuyu içinde taşıyan bir kadınım. Ve bu gece… senin olabilirim.
Gecenin içinde sessizce dolaşan arzular vardır… Bir dokunuş, bir fısıltı, bir nefes yeter bazen her şeyi başlatmak için. Eğer bu gece içindeki tutkuyu özgür bırakmak istiyorsan, Sapanca seni çağırıyor. Çünkü bu gece, senin gecen olabilir. Sapanca escort arayışındaysan, sıradanlığı unut, gerçek bir temasın ne demek olduğunu hissedeceğin saatler seni bekliyor.
Sapanca’nın göl kıyısında serin rüzgarlar tenine değdiğinde yanımda olmanı isterdim. Loş bir ışıkta, belki Pyramid Sapanca’nın jakuzili odasında ya da Mabeyn Bungalov’un ahşap duvarları arasında… Sana sadece bedenimle değil, tüm hislerimle yaklaşırım. Bu bir oyun değil, bu benim işim.
Seninle birlikte olmak benim için bir görev değil, bir zevk. Her hareketimi dikkatlice planlamam bundan. Çünkü senin memnuniyetin, benim haz çizgim. Eğer önce kısa bir yemekle başlamak istersen, Marsel Brunch&More’da karşılıklı oturup sessizce seni izleyebilirim. Bakışlarının bana kaymasından anlayacağım her şeyi. Sonrasıysa… nefes nefese bir geceye dönüşür.
Sapanca escort deneyimi yaşamak istiyorsan ama gerçekten “bir şeyler hissetmek” istiyorsan, aradığın sadece bir vücut değil, bir zihin olmalı. Benimle geçirdiğin zamanı sadece teninde değil, zihninde de taşıyacaksın. Çünkü ben her teması özel kılarım. Her bakış, her öpüş, her sevişme farklı bir ritüeldir bende.
Bu geceyi kaçırma. Belki de uzun zamandır beklediğin kadını buldun. Ararsan gelirim. Ama sadece cesaretin varsa…
Bazı kadınlar zamanla değerlenir, yıllar geçtikçe daha çok etkiler… İşte ben tam da öyleyim. Adım Ömür. Ve bu ismin bende karşılığı sadece uzunluğu değil, yoğunluğudur. Benimle geçirdiğin bir saat, senin için bir gece değil, bir ömür kadar iz bırakır. Eğer sakarya escort arıyorsan ama yaşanmışlık, tutku ve kadınlığın tüm derinliğini istiyorsan… tam karşındayım.
Geçen hafta Sakarya’da Arya Otel’de buluştum biriyle. İlk defa escort deneyimi yaşayacağını söyledi. Gergindi, bakışlarını kaçırıyordu. Ama ben göz göze gelmeyi seven bir kadınım. Parmağımla çenesini kaldırıp “korkma, sadece hisset” dediğimde tüm direncini kaybetti. Beni izlerken dudaklarının arasından çıkan ilk kelime “gerçekten böyle olacağını düşünmemiştim” oldu.
Benimle olmak sıradan bir temas değil. İçeriden sararım seni… önce ellerimle, sonra dudaklarımla, sonra tenimin sıcaklığıyla. Seninle Sapanca Villa Suite Hotel’de ya da NG Sapanca’nın geniş yataklarında sabaha kadar dokunarak uyanık kalabiliriz. Her seferinde yeni bir şeyi keşfederiz. Her temas, yeni bir nefes, yeni bir arzu demektir.
Yemeğe çıkmak istersen önce sakin bir yer seçeriz. Belki Sapanca Sunday Restaurant, belki de Maja Kırkpınar. Masanın öteki ucunda gözlerini bana kilitlerken, bacaklarını bacaklarıma değdiririm. Konuşmadan bile tahrik etmek mümkün… çünkü ben sadece vücudumla değil, varlığımla dokunurum.
Ben Ömür’üm. Her erkeğin hayatında bir defa karşısına çıkan, ama bir daha unutamadığı kadınım. Sakarya escort hizmeti ararken sadece fiziksel haz değil, bir bütünlük arıyorsan, bu gece sana aitim. Ama şunu bil… bana gelen adam, sabah kalktığında farklı biri olur.