Sapanca’da göl kenarındaki NG Sapanca Wellness & Convention oteline geldiğimde üzerimde sadece ince bir elbise ve içimde heyecan vardı. İstanbul’dan kaçıp kendime ait saatler yaratmak istemiştim ama içimdeki yalnızlık sesini bastırmak için biraz daha fazlasına ihtiyacım vardı. Tam o anda Sapanca escort Ebru ile tanıştım ve kendimi ona teslim ettiğimde hayatımın en şehvetli anlarına tanıklık edeceğimi bilmiyordum.
Ebru, otele kapıda sessizce geldi. Saçları dağınık ama çekici, dudaklarında hafif bir kırmızı ruj, gözlerinde geceyi kıskandıran bir bakış vardı. “Hoş geldin” dedim, ama içimden geçenler çok daha fazlaydı. Ellerimdeki titreme, Ebru’nun beni kapıdan içeri iterken dudaklarıma dokunmasıyla doruğa ulaştı.
Odaya çıktığımızda, geniş camlardan Sapanca Gölü’nün sakinliğini izleyebiliyorduk. Richmond Nua Wellness Spa’dan gelen hafif lavanta kokusu odamızda yayılıyordu çünkü o gün spa masajını almış ve gevşemiş bir şekilde bekliyordum. Ama Ebru’nun elleri, spa terapistlerinin ellerinden bile daha iyiydi.
Yavaşça elbisesini sıyırdı, teni pürüzsüzdü ve göğüslerinin yumuşaklığı avuçlarıma dolduğunda tüm mantığım kayboldu. “Sapanca escort Ebru” ifadesinin internette okuduğumdan çok daha fazlası olduğunu, ancak ellerim onun kalçalarına dokunduğunda anlayabiliyordum.
Ebru benim üzerime çıktığında kalbim öyle bir atmaya başladı ki sanki odada sadece nefes seslerimiz vardı. Dudaklarım boynunda gezerken dudaklarından bir inilti yükseldi. Onu göl kenarında yürüyüş yaparken gördüğüm o masum halinden eser kalmamıştı. Artık tamamen şehvetin ve arzunun kadını olmuştu.
“Daha fazlasını istiyorum…” diye fısıldadı kulağıma. Gözlerindeki tutku ile beni yatağa itip üzerime çıktığında artık geri dönüş yoktu. Parmak uçları göğsümde dolaşırken dudaklarımla buluştu, her öpücük biraz daha derine inen bir yolculuk gibiydi. İçimizdeki tutku patlayacak gibiydi, özellikle Elite World Sapanca otelinin sessiz odasında, dışarıdaki kuş seslerine karışan nefeslerimizle kendimizi kaybediyorduk.
Ebru, dudaklarını göğsümden aşağı doğru indirirken tenimdeki titreşimler beynime kadar ulaşıyordu. Parmaklarını bacak aramda gezdirdiğinde küçük bir çığlık attım. “Sus, kendini bana bırak…” dedi ve gülümserken gözlerindeki şeytaniliği gördüm.
Sapanca escort Ebru, geceyi sadece sevişmekle değil, her dokunuşta beni yeniden keşfetmekle geçirdi. Göğüs uçlarımı emerken elleri kalçalarımda sıkıca tutuyordu. Bedenim titriyor, zevk dalgaları beni sarmalıyordu. O kadar hızlı değil, tam aksine her saniyeyi hissederek, her nefesi paylaşarak yaşıyorduk.
Bir ara pencereyi açıp Sapanca’nın gece kokusunu içimize çektik. Serin hava bedenlerimize vururken Ebru bir kez daha üzerime çıktı. Beni kendisine çekerken saçları yüzüme değiyor, nefesi boynuma vuruyordu. Bu sırada odada yankılanan tek ses, şehvet dolu iniltilerimizdi.
Sabaha karşı Ebru ile göl kenarında yürüyüşe çıktık, SASA Harmanlık’ta kahve içtik. Parmaklarımız birbirine dolanmıştı, ama bu sadece bir seans değildi, bu bir kadının bir erkeğe hissettirebileceği en gerçek, en hayvani ama aynı zamanda en insani şehvetti.
Geri döndüğümüzde, odada birbirimize son kez sarıldık. Gözlerime bakıp “Bu Sapanca’da yaşadığın en güzel kaçamak oldu, değil mi?” diye sordu. Sadece gülümsedim, çünkü bu gecenin sır olarak kalmasını istedim.